2 Mayıs 2011

aynaN

Mümkün olsa soluk alışını durdururdum. Yanlış anlama ne sana öfleyle söylüyorum, ne de imam amcanın fazladan mesaisiyle ilgili değil bu bu mesele. Mümkün olsa soluk alışını durdururdum, çünkü sensiz 'bir' an yaşayabileceğim korkusuyla oksijene bulanıyorum her seferinde.
Seni görünce, kenimi karbondiokside boğuyorum birden bire.
Öksürük tutuyor; sen uzaktan sigaranın dumanını izliyorsun, ciğerimden dilime karışan,
Oysa kalp durmaya meylettiğinde, krize diyor, öksürükle cevap veriniz; ben sağlık ansiklopedilerinin yalancısıyım.
Oysa sen haklısın belki de, en son ansiklopedi gördüğümde, kıçım donuyordu; çünkü kıçımı örten kalın kazağım yoğurdu fermante etsin diye tencereye örtülüyordu.
Ve aşık olmanın değil karşılığı, kendisi bile vardı.
Sahi, ben yüzümü gördüm aynanda,
Aşık olmayı öğret bana diyordum.
Yalnızca delilerdi kendi kendi konuşan.
Sen susuyordun.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder